Yaşamınızdaki  gerçek problemleri teşhis etmek için temel bilimsel araştırma yöntemlerinden birazcık faydalanmak ister misiniz?

Bilimsel araştırma yönteminin ilk aşamalarından birisi “problemi” tanımlamaktır.

Bu yazının öncelikli konusu teşhis etmek. Şimdilik  çözüm öneremiyoruz, baştan belirteyim.

Ancaaaak, Ne demiş düşünürler;  

Problemi anlamak, çözümün yarısıdır.  

Derdimiz önce problemi tanımlamak. Bilimsel araştırmalarda problemi tanımlamak, anlamak, formüle  etmek çok önemlidir. Pek de kolay olduğu söylenemez.  Yaşam da, zaman zaman öylesine karmaşık olur ki sıkıntı olarak gördüklerimiz,  derdimizin ta kendisi mi? Yoksa sonucu mudur?  Başka dertlere yola  açacak  öncü bir sıkıntı mıdır?  Bunu teşhis edemezsek çözüm rüyalarımızda koşup koşup da yetişemediğimiz hedeflere benzer.  Gittikçe daha da uzaklaşır.

 Yaşamın içinden örnek vermek gerekirse, günlük sıkıntılarımızı,  geçmişteki dertlerimizi veya gelecekteki kaygılarımızı içeren problemler vardır kafamızda. Çözmemiz gereken konunun mutlaka sıkıntılı bir durumu olması da gerekmez. Sorunlu olmasa da bir işi başarmak  veya arkadaşlık, dostluk ilişkisini  geliştirmek, hayatımızı daha başarılı ve mutlu  bir hale sokmak, becerilerimizi geliştirmek için bir arayış içinde olmak da  çözüm gerektiren soru(n)lar içerir. 

Kısa yazmak kaygısı taşıdığımı belirterek hemen problem teşhisi konusuna girelim ve  işte birkaç sıkıntılı durum örneğiyle başlayalım.

Yirmidört saat bana yetmiyor….

İşimde mutlu değilim

Trafik beni deli ediyor

Yukardakiler belki de çok kişinin yaşadığı  benzer sorunlardan bir demet? Suya sabuna dokunmayan cinsten örnekler ama siz kendi sıkıntılı durumlarınızdan devam edebilirsiniz.

Haydi bunların her biriyle, gerçek problemin adını koyalım. Tanımlamaya, teşhis etmeye çalışalım.

İşte bilimsel tekniklerden ilk pratik öneri…

Cümleyi sonuna soru işareti gelecek şekilde değiştirelim.

Yirmidört saat bana yetmiyor mu?

İşimde mutlu muyum yoksa mutlu değil miyim

Trafik mi beni deli ediyor? Veya Trafik beni mi deli ediyor?

Siz de kendi sorunlarınızdan örnekler düşünerek  soru cümlesine çevirmeye çalıştığınızda ne görüyorsunuz?

Ne görmenizi bekliyorum? Anlatayım ama  karmaşık ve bilimsel terminolojilerden  kaçındığımın hemen altını çizeyim önce. Bunu derslerimde zaten yeterince yapıyorum. Burada amacım başka.

Şimdi her sorunun cevabını vermek için telaş etmemenizi  rica edebilir miyim? Yoksa aynı noktaya geri döneriz. Oysa bizim amacımız nedir? Bilimsel yöntemlerle sorgulayarak problemleri teşhis etmek ve tanımlamak.

Yani yukardaki  her üç soruya da  basit birer evet cevabını kabul etmiyoruz ne yazık ki…

Yirmidört saat bana yetmiyor, çünkü  aaaaaaaa yüzünden.  a’lar nedenler ve bu nedenleri dile getirmelisiniz.

Sorgulamaya devam….  Neden aaaaa?,  çünkü bbbbb…..  Neden bbbbb.? … Çünkü ccccc.

Z’ye kadar gitmenize gerek yok elbette.

Sorguladıkça ne görüyorsunuz?

Aslında ilk cümlelerin önemi gittikçe diğer cümlelere mi kayıyor? Asıl problem acaba 24 saat de mi? Yoksa  sizin zaman yönetiminiz de mi?

Eeee 24 saati 25’e çıkaracak bir teknoloji henüz gelişmediğine göre problemi  böyle tanımlarsak çözümsüzlüğe gidiyor. Öyleyse çözebileceğimiz  şekilde tanımlamaya çalışalım.

 24 saat bana yetmiyor, çünkü kaldırabileceğimden fazla iş ve hayat yüküm var –burası aaaaa (Başka nedenleri şimdilik ihmal edelim. Derdim sizinle yöntem paylaşmak.)  Devam öyleyse..

Neden kaldırabileceğimden fazla iş ve hayat yüküm var? (Yine soru cümlesine çevirdik ve çünkülü cevabımız aşağıda.

 Çünkü kendime  yeni iş kurdum ve kısıtlı bütçe ile çalışıyorum.

Neden kendime yeni bir iş kurdum ve bütçem kısıtlı?  Çünkü başkasının yanında çalışmak istemiyorum.

Bunu da soruya çevirip devam lütfen J Ama benden bu kadar gerisi size ait.   

Unutmayın derdimiz hala gerçek problemimizi bulmak. Bulmaya çalışırken bir de balmışız ki çzöe çöze o noktaya gelmişiz meğer.

Bugünlük bu kadar. Aslında trafik de deli olma problemini tanımlasak belki daha keyili bir örnek olabilir. Yarın da onu yaparız. Kalem kağıt, klavye bedava nasılsa…

“Yaşamın İçinden Problemler için Bilimsel Teşhis Yöntemleri”, yazısına 2 yorum yapıldı.

  1. Beril Durmuş

    “Trafikte deli oluyorum!” ünlemine sanırım bir tek ben farklı cevap veriyorumdur. Hayır! Trafikte deli olmuyorum:)
    Müzik dinliyorum, günü düşünüyorum, yaptıklarımı gözden geçiriyorum ve çok keyif alıyorum geçirdiğim bu zamandan. Kendi kendime kaldığım nadir anlar bunlar. Ayrıca araba kullanmaktan da çok keyif alıyorum…
    Sanırım bunları hissettiğinizde sizde trafikte sıkışmaktan delirmiyeceksiniz.
    Ancak aceleniz varsa ve trafikde sıkışıksa planlı yaşamayı öğrenmeniz şart:)
    Problemleri tanımlamak elbette çözüme gidecek ilk adım. Ama bazen tanımladığınız problemlerden kaçamazsanız en iyi çözümü tanımlamak daha doğru oluyor:)

  2. Şule Işınsu özmen

    Sevgili Beril,
    Sen trafiği problem etmeyerek konuyu zaten problem olmaktan çıkartmışsın.Biliyorsun benim anlattığım yöntemde hemen çözüm üretmeye atlamak yok. Devamlı sorgulamaya devam etmenin bize yapacağı katkı. Aşağıdaki gibi sorgulamaya devam eden birisine senin çözümüne gelene kadar olan süreçten birkaç örnek vererek yöntem konusunda alıştırmaya yapmaya devam edelim.
    Trafik beni deli ediyor mu? Evet ediyor çünkü yetişmem gereken acil bir toplantı, bir görüşme var. Başka bir çünkü de söylemekte serbestsiniz. Şimdi tekrar bu çünküyü soruya çevirelim. Neden bu gidiş acil veya yetişmek için stres yaratan bir zaman dilimine sıkıştı? çünkü bulunduğum yerden ancak çıkabildim? Neden bulunduğun yerden ancak çıkabildin? Çünkü bir önceki toplantı sarktı, çocuğun servisi geç geldi vb. Neden bir önceki toplantı sarktı? Çocuğun servisi ilk kez mi geç geldi? Yoksa zamanında gelmesi kadar geç gelmesi de gerçekleşmesi mümkün olaylardan biri mi? (bakınız Şiir’den Olasılık Teorisine yazıma-http://www.suleozmen.com/?p=1622)
    Sonuçta sorguya devam en iyi çözüm bu sorgulamaların sonunda gerçek problemi tanımlayınca çıkacak zaten.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir